Anıl Kıral

Project Manager at Nesine
Collector @anilkrlcollection


Anıl Kıral

Project Manager at Nesine
Collector @anilkrlcollection

Linkedin

Instagram

Star Wars: Obi-Wan Kenobi

Şu ana kadar hiç yazmış olmadığım farklı bir inceleme yazısı yazmak istedim. Hayatımın eğlenceli bir bölümünü kaplayan, okuyup beğendiğim ya da beğenmediğim çizgi romanları da konusu itibariyle paylaşıp, düşüncelerimi buradan da dile getirmek istiyorum. Bu çizgi roman incelemelerine de en sevdiğim marka ve bu markanın en sevdiğim karakterlerinden birisi olan Star Wars‘un yeni çıkan Obi-Wan Kenobi serisi ile başlamak istedim.

İlk sayısı 4 Mayıs’ta çıkan ve toplam 5 sayıdan oluşan bir seri Star Wars: Obi-Wan Kenobi. Açıkçası bu seriye karşı benim beklentim oldukça yüksekti, çünkü bu tarihlerde bizimle buluşan Obi-Wan dizisi ile birlikte gelecekti. Genel olarak Star Wars dünyasının çizgi romanlarını çok fazla beğeniyorum, beğenmediğim seri olmamasının yanı sıra beğenmediğim sayılar bile bir elin parmağını geçmez. Durum böyleyken bir de üzerine belki de Star Wars dünyasının en renkli ve en sağlam karakterlerinden birisi olan Obi-Wan ile birlikte bu seriden çok zevk alacağımdan emindim.

Öncelikle çok kısa fasiküllerin kapaklarına değinmek istiyorum. Diğer serilerdeki gibi bol varyant seçenekleriyle çıkmadı Obi-Wan. Ben de bir sayısı harici ana kapaklarını alarak koleksiyonuma katmak istedim. Aynı içeriğinde olacağı gibi kapaklarında da Obi-Wan serisine göre sade ve çok sıradan sayılabilecek kapaklar olmuş. Anakin ve Obi-Wan gibi iki karakteri bir kapakta kullanma şansı varken bile olabilecek en sade şekilde kullanılması bana biraz anlamsız geldi açıkçası. Herkesin koleksiyonuna katmak isteyeceği güzellikte kapakların çıkmaması işten bile değildi bu seride. Fakat bunun yerine olabilecek en sade kapak çizimleri tercih edilmiş.

Konu olarak tüm sayılar Tatooine‘de yaşlanmış olarak gördüğümüz Obi-Wan’ın geçmişteki hikayelerini bizlere anlatmasıyla başlıyor. Her sayıda hayatının bambaşka bir dönemindeki bambaşka bir olaya tanıklık ediyoruz. Aslında açılış olarak özellikle ilk sayı oldukça etkileyici başlıyor ve bir an önce hikayenin sonuna gelebilmek için sabırsızlanıyorsunuz. Fakat tüm sayılarda genel olarak sayfaları atladıkça heyecanınızı kaybedip, yer yer sıkılmaya başlıyorsunuz maalesef. Çocukken gördüğümüz Obi-Wan’dan, Anakin ile atladığı maceralara kadar 5 farklı hikaye okuyoruz, fakat en açık ve net ifade ile bu hikayelerin doğru düzgün hiç bir çekiciliği bulunmuyor. Haksızlık etmemek adına bir tek ilk sayının hikayesi diğerlerine nazaran daha kaliteliydi diyebilirim fakat bunun dışındaki tüm sayıları bitirebilmek için bir yerde kendinizi zorluyorsunuz.

Star Wars evrenini sevenler, başta ben olmak üzere, sürekli aksiyon olsun ya da sürekli yüksek temponun içerisinde kalalım insanları pek değiliz aslında. Özellikle son zamanlarda çıkan Mandalorian ve Andor dizisi bunun kanıtı niteliğinde diyebilirim. Fakat buna rağmen Obi-Wan serisini ciddi anlamda çok sıkıcı buldum. Örneklendirmem gerekirse; neredeyse tüm sayıları Clone Wars dizisindeki hikayeye hizmet etmeyen, filler bölümlere benzetebilirim. Tahmin edebileceğiniz gibi sadece 5 sayılık ve ana karakterin Obi-Wan olduğu bir seride de bu durum çok sinir bozucu olabiliyor.

Normalde bu incelemelerde belli başlı hikayelere de yer vereceğim fakat bu seride gerçekten yazılmaya değer bir hikaye bulamadım ben. Tabii tüm bu olumsuzluklarına rağmen, bu seri koleksiyona katmaya değer mi diye soran olursa cevabım yine de evet olacaktır. Ne olursa olsun Obi-Wan’ın hikayelerini okuyabilmemiz, yalnızca 5 sayı olması, tüm kötü taraflarına rağmen yine de koleksiyona katılması gereken bir değer bana göre.